İçeriğe geç

Kemençe hangi yöreye ait ?

Kemençe Hangi Yöreye Aittir? Bilimsel Bir Bakış

Merhaba sevgili müzikseverler! Bugün, Türk halk müziğinin en dikkat çekici enstrümanlarından biri olan kemençeyi bilimsel bir bakış açısıyla ele alacağız. Kemençe, hem klasik Türk müziğinde hem de halk müziğinde önemli bir yer tutar. Ancak, bu enstrümanın kökenleri ve hangi yöreye ait olduğu konusunda zaman zaman kafa karışıklığı yaşanabiliyor. Gelin, bu sorunun cevabını birlikte keşfedelim.

Kemençenin Kökeni ve Evrimi

Kemençe, aslında “keman” kelimesinin küçültme hali olan “kemençe”den türetilmiştir. Bu kelime, Farsça “keman” (yaylı çalgı) kelimesinden alınmıştır. Klasik Türk müziğinde kullanılan kemençe, 19. yüzyılda “armudi kemençe” veya “fasıl kemençesi” olarak biliniyordu. Ancak zamanla bu terimler yerini “klasik kemençe”ye bırakmıştır. Bu kemençe türü, 40-41 cm boyunda ve 14-15 cm genişliğinde, üç telli bir yaylı çalgıdır. Gövdesi genellikle kara dut ağacından yapılır ve çalarken tırnakla çalınır ([TDV İslâm Ansiklopedisi][1]).

Öte yandan, halk müziğinde kullanılan kemençe ise “Karadeniz kemençesi” olarak adlandırılır. Bu enstrüman, özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak kullanılır. Gövdesi daha küçük ve hafif olan bu kemençe, avuç içinde veya dize konularak çalınabilir. Akordu genellikle 4’lü aralıklarla yapılır ve yaklaşık bir oktav civarında ses sahası vardır ([turkishmusicportal.org][2]).

Kemençenin Yöresel Dağılımı

Kemençe, Türkiye’de farklı bölgelerde farklı türleriyle kullanılır. Klasik kemençe, özellikle İstanbul ve çevresinde yaygınken, Karadeniz kemençesi ise Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin gibi illerde öne çıkar. Bu bölgelerde kemençe, horon gibi geleneksel dansların vazgeçilmez bir parçasıdır. Ayrıca, bu enstrüman, Laz, Hemşin ve Alevi köylerinde de önemli bir kültürel öğedir ([Vikipedi][3]).

Kemençenin Yapımında Kullanılan Malzemeler

Klasik kemençenin yapımında genellikle kara dut ağacı kullanılır. Gövde kısmı bu ağaçtan oyularak yapılır ve ön kapak kısmında gürgen ağacı tercih edilir. Yayı ise aygır kılından yapılır. Telleri ise ince ve kalın olmak üzere iki farklı tipte olabilir. Bu yapım süreci, enstrümanın ses kalitesini doğrudan etkiler ([Vikipedi][3]).

Karadeniz kemençesinin yapımında ise farklı malzemeler kullanılabilir. Özellikle erik ağacı, bu enstrümanın yapımında tercih edilen bir malzemedir. Yine, yay kısmında aygır kılı kullanılır ve telleri de ince ve kalın olmak üzere iki farklı tipte olabilir. Bu farklı yapım teknikleri, her iki kemençe türünün ses özelliklerini belirler ([Vikipedi][3]).

Sonuç

Kemençe, hem klasik Türk müziğinde hem de halk müziğinde önemli bir yere sahiptir. Ancak, bu enstrümanın hangi yöreye ait olduğu konusunda yapılan tartışmalar, genellikle yanlış anlamalardan kaynaklanmaktadır. Klasik kemençe, Osmanlı döneminden bu yana İstanbul ve çevresinde yaygın olarak kullanılırken, Karadeniz kemençesi ise özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde öne çıkar. Her iki tür de kendi bölgelerinin kültürel mirasını yansıtan önemli enstrümanlardır.

Siz de kemençenin farklı türleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi türünü daha çok seviyorsunuz ve neden? Yorumlarınızı bekliyoruz!

[1]: https://islamansiklopedisi.org.tr/kemence?utm_source=chatgpt.com “KEMENÇE – TDV İslâm Ansiklopedisi”

[2]: https://turkishmusicportal.org/tr/calgilar/turk-halk-muzigi-kemence?utm_source=chatgpt.com “KEMENÇE – turkishmusicportal.org”

[3]: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kemen%C3%A7e?utm_source=chatgpt.com “Kemençe – Vikipedi”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap